15 Eylül 2025, Pazartesi
Devlet Bahçeli - Ağrı Haber Ajansı
Devlet Bahçeli

Devlet Bahçeli

MHP Genel Başkanı

HABER
Önce sicilinize bakın
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Katillik gibi kabul edilemez bir hakaret ve suçlamayla ülkücüleri yan yana getirmeye çalışanlar önce sicillerine bakmalı ve kanına girdikleri milliyetçilerin vebalini ödemelidir. Ölümde bile taraf tutan, kinlerini dökülen kanlarla bileyen merhametsiz ve sevimsizler üzülerek görüyorum ki her fırsatı değerlendirerek milliyetçi-ülkücü hazımsızlığı zinde ve diri tutmaktadırlar” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Türkiye’de adı konulmamış ve ilanı da yapılmamış sosyal, siyasal ve ekonomik mahiyetli bir buhran yaşandığını belirten Bahçeli, maneviyat kaçakçılığı yapan münafıklar zümresinin güçlendiğini, demokrasi karaborsacılığından geçinen ikiyüzlüler koalisyonu şimdilik kazandığını belirtti. Bahçeli, 12 Eylül öncesindeki olaylardan dolayı cezaevinde bulanan ancak 3. Yargı Paketinin yürürlüğe girmesinin ardından tahliyelerine karar verilenlere yönelik eleştirilere dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Adaletin sağlanmasına ve hukuktaki eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesine tahammül edemeyen malum mihrakların, geçmişin kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak tekraren ideolojik saflaşmayı teşvik etmeye çalıştıklarını kaygıyla izlemekteyiz. 12 Eylül öncesinde Marksist ve bölücü kesimin sayısız cinayetleri anayasal düzene karşı işlenen tek suç kategorisine sokularak yalnızca bir cezaya çarptırılması, buna karşılık ülkücülerin suçlanmasına neden olan her olayın adli suç kapsamına alınarak ayrı ayrı değerlendirilmesi geçmişte haksız ve eşitsiz bir uygulamanın ortaya çıkmasına neden olmuştur.”
-BİZİM İÇİMİZ RAHAT, VİCDANIMIZ MÜSTERİHTİR-
Tahliyenin ardından 12 Eylül öncesinin aşırı uçlarının hezeyan içinde ortalığı velveleye verdiğini, Bahçelievler’deki yedi TİP’linin öldürülmesini tekrar ısıtılarak ülkücü düşmanlığının yeniden hortlatılmak istendiğini savunan Bahçeli, “Klasikleşmiş ve klişe haline gelmiş bu bayat taktiklerin, ajitasyona dayalı bu tahrik kampanyasının milletimizin gönlünde makes bulması elbette mümkün değildir. Bu itibarla bizim içimiz rahat, vicdanımız müsterihtir. Ancak yıllardan beridir devamlı surette 12 Eylül’den önce Marksistlerin, devrimcilerin ve bölücülerin mağdur, milliyetçi-ülkücü hareketin ise saldırganlığın adresi olduğu tezi ve iftirası gündemde tutulmuştur. Sanki devrimciler sütten çıkmış ak kaşık gibi takdim edilmiştir” diye konuştu. Katillik ifadesinin hakaret olarak değerlendiren Bahçeli, katilliğin kabul edilemez bir hakaret ve suçlamayla ülkücüleri yan yana getirmeye çalışanların önce sicillerine bakmalarını ve kanına girdikleri milliyetçilerin vebalini ödemelerini istedi.
Bahçelievler olayının üzerinde tezgâh kurarak ülkücü avına çıkan ahlaksızların, 1980 öncesinde binlerce milliyetçi-ülkücüye nasıl kıyıldığını hatırlamaya çalışmalarını isteyen MHP Lideri, 18 Eylül 1979 tarihinde Adana Endüstri Meslek Lisesi Lojmanlarında altı ülkücü öğretmenin katledildiğini ve 15 Mart 1978 tarihinde Ümraniye’de, beş ülkücü işçiye düzenlenen saldırıyı kimselerin hatırlamadığını belirten Bahçeli, bu saldırıların faillerinin idam ve müebbet cezası almadan belli bir süre cezaevinde kaldıktan sonra salıverildiğini savundu.
-“YALNIZCA MEŞRU MÜDAFAASINI YAPAN ÜLKÜCÜLER KATİL”-
“Ölümde bile taraf tutan, kinlerini dökülen kanlarla bileyen merhametsiz ve sevimsizler üzülerek görüyorum ki her fırsatı değerlendirerek milliyetçi-ülkücü hazımsızlığı zinde ve diri tutmaktadırlar. Bunlar için 30 bin kişinin katili İmralı canisi bile özgürlük ve hak mücadelesi veren ve serbest kalması gereken birisidir ama geçmişte yalnızca meşru müdafaasını yapan ülkücüler katildir” diyen Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
“12 Eylül öncesindeki hadiselerden belli bir süre sonra bölücü ve yıkıcı militanlar zaman aşımından yararlanarak serbest kalırken, hukuki yaptırıma uğramış olan dava arkadaşlarım yıllardan beri cezaevinde kalmak durumunda kalmışlar ve cezalarını çekmişlerdir. Bundan sonra bu kişilere hala katil yaftası vurulması büyük bir izansızlık ve vicdansızlıktır. Bu marazi, sakil ve sefil bakışın yanlılığı demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin tahrip edilmesine de ortam hazırlamıştır. Hükümetin ideolojik nakille monte edilmiş bir bakanın serbest kalanlar için dile getirdiği; ‘vicdan azabı çekiyorum’ ifadeleri gerçekten de samimiyse, bu şahsın gereğini yapıp görevinden istifa etmesi erdemli ve makul bir davranış olarak değerlendirilecektir.”
Geçmişin acı hadiseleri üzerindeki kapakların kaldırılması konusunda ısrar edenlere Meclis’te inceleme komisyonu kurulması çağrıda bulunan Bahçeli, mazilerinde pişmanlık bulunmadığını, davalarına inanmışlığın aziz hatıralarının bulunduğunu kaydetti. Bahçeli, “Israrlı olurlarsa bu kendi bilecekleri bir şeydir ve milliyetçi-ülkücü hareketin herhangi bir şeyden korkması ve çekinmesi hiçbir şart altında söz konusu olmayacaktır” diye konuştu.

← Tüm Biyografiler