Ortadoğu Gazeteciler Cemiyeti (OGC) Genel Başkanı Nihat Aydın, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 25 köy üzerinde söz sahibi olan, yaklaşık 30 bin nüfuslu Şeyhdoda Aşireti’nin hanımağası ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu ile bölgenin toplumsal yapısı, siyasi süreçler ve kadın liderliğinin etkisi üzerine kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Aşiret geleneğinin bugüne yansıması, kadınların barış süreçlerindeki rolü ve çok kültürlü yaşamın bölgedeki toplumsal karşılığı görüşmede detaylı şekilde ele alındı.
“Kadın olmak bazen zor ama barışı sağlama gücü daha büyük”
Siyasetin içinde yetişen Suna Kepolu, babası Mahmut Kepolu’nun Adalet ve Anavatan partilerinde üç dönem Diyarbakır milletvekilliği yaptığını hatırlattı. Babası ve ağabeyinin vefatının ardından aşiretin liderliğini üstlenmesini “aile geleneğinin bir devamı” olarak nitelendirdi. Kadın liderliğinin bölge kültüründe sandığının aksine dezavantaj değil, çoğu zaman çözüm üreten bir güç olduğunu belirten Kepolu, “İnsan adalet bekler, kadın adalet verir. Bu topraklarda kadın olmak zaman zaman zor olsa da barışı sağlama gücü kadınlarda çok daha büyüktür” dedi.
Hem mutfağa girip yemek yapan hem de erkek meclisinde en ağır meseleleri çözen biri olarak yıllardır bölgedeki sorunların çözümünde aktif rol aldığını söyleyen Kepolu, köyler arası gerginliklerden aile içi anlaşmazlıklara kadar birçok meselenin kadın duyarlılığıyla çözüldüğünü ifade etti. Özellikle gençlerin eğitimi, kan davalarının büyümeden önlenmesi ve aşiret içinde sosyal barışın korunması konusunda birebir müdahalelerde bulunduğunu belirterek, kadın liderliğinin bölge için taşıdığı değeri vurguladı.
Silvan’ın köylerini, yaşamını, acılarını ve beklentilerini çok iyi bildiğini söyleyen Kepolu, siyasete girişinin de bu bilgi birikiminin doğal bir sonucu olduğunu ifade etti. AK Parti’den Diyarbakır Milletvekili aday adayı oluşunun bir tercih değil, bölgesine olan sorumluluğunun gereği olduğunu dile getirdi. “Siyaset benim için sadece bir görev değil; doğduğum topraklara olan borcumun bir parçası” ifadelerini kullandı.
“Birlikte yaşama iradesi en büyük güçtür; oğlum iki kimliğiyle de gurur duyuyor”
Ailesinin çok kültürlü yapısının kendisine geniş bir Türkiye perspektifi kazandırdığını anlatan Kepolu, Trabzonlu bir Türk ile evli olmasının hem Doğu hem Karadeniz kültürünü hayatının parçası hâline getirdiğini söyledi. “Trabzon’da bir Kürt gibi, Diyarbakır’da bir Türk gibi yaşadım. Önemli olan kimlik değil, birlikte yaşama iradesidir” diyen Kepolu, oğlunun hem Türk hem Kürt kimliğiyle gurur duyduğunu ve bunun Türkiye’nin zenginliğini yansıttığını ifade etti.
Bölgedeki gerginliklerin halktan değil, küçük provokatif gruplardan kaynaklandığını belirten Kepolu, halkın ezici çoğunluğunun bir arada yaşamanın değerini bildiğini vurguladı. Çözüm sürecine dair değerlendirmesinde, silahların susmasının sadece siyasetin değil, özellikle annelerin talebi olduğunu söyleyerek, “Bu süreç Türk annesi için neyse, Kürt annesi için de odur. O dönemde annelerin kalbinde çiçek açtı, umut yeniden yeşerdi” dedi.
Kadınların barışın gerçek anahtarı olduğunu ifade eden Kepolu, bölgenin toplumsal dönüşümünde kadınların oynadığı rolün her geçen gün daha görünür hâle geldiğini belirtti. Hem siyasi sorumluluğu hem aşiret liderliğini hem de anneliği bir arada yürütmesiyle Doğu’nun değişen yüzünü temsil ettiğini söyleyen Kepolu, bölgenin geleceğinde kadınların daha etkin olacağına inandığını ifade etti.
Haber Kaynağı: Ağrı'nın Haber Merkezi | Ajans04.Net Ağrı Haberleri
Henüz yorum yapılmamış.