Star TV ekranlarında yayın hayatına başlayan Sevdiğim Sensin dizisinin ilk fragmanı, sosyal medyada özellikle Mersin Ağrılılar Derneği tarafından sert eleştirilerin hedefi oldu. Dernek, dizinin Ağrı’yı ve bölge insanını “cahil, töreye mahkûm ve aşağılanan bir toplum” olarak yansıttığını savunarak kamuoyuna açıklama yaptı. Ancak fragman üzerinden yürütülen bu eleştirilerin, dizinin bütününü görmeden yapılmış aceleci ve gereksiz bir tepki olduğu yönünde güçlü bir karşı görüş de oluştu.
Fragman incelendiğinde, hikâyenin 1950’li yıllarda Doğubayazıt merkezli büyük deprem sonrası bir köy kızının İstanbul’a uzanan yaşam mücadelesini konu aldığı görülüyor. Başlık parası, adet ve töre gibi kavramların o dönem Doğu Anadolu’da —yalnızca Ağrı’da değil— Karadeniz’den İç Anadolu’ya kadar pek çok kırsal bölgede var olduğu tarihsel bir gerçek. Sakallı erkek figürü, silah taşıma ya da köy yaşamına özgü sade görünüm, bugünün şehirli estetik ölçütleriyle değil, dönemin sosyolojik şartlarıyla okunmalı.
Bu noktada önemli bir çelişki ortaya çıkıyor: Türkiye’de milyonlarca kişi tarafından izlenen Vizontele, Hükümet Kadın gibi yapımlar ya da Recep İvedik gibi gişe rekortmeni filmler, Anadolu’nun köy ve kasaba gerçekliğini abartılı ve yer yer karikatürize ederek anlattığında alkışlanırken; konu Ağrı ya da Doğu olduğunda fragman üzerinden “aşağılama” ithamına sarılmak tutarlı görünmüyor. Unutulmamalı ki bugün Türkiye’yi yöneten siyasetçilerin çok büyük bir kısmı da köy kökenli; bu toprakların gerçeklerini bizzat yaşamış isimler.
Elbette hiçbir yapım kutsal değildir ve eleştirilebilir. Ancak henüz ilk bölümü yayınlanmamış bir diziyi, yalnızca birkaç dakikalık fragman üzerinden “algı operasyonu” olarak nitelemek, hem sanatsal üretimi hem de Ağrı’nın kültürel çeşitliliğini dar bir bakışa hapsetme riskini taşır. Sürekli olarak film ekiplerine ve yapımcılara tepki gösterilen bir şehir algısı, uzun vadede Ağrı’nın tanıtımına ve kültürel görünürlüğüne katkı sunmaz; aksine zarar verir.
Sonuç olarak, Mersin Ağrılılar Derneği’nin tepkisi demokratik bir hak olmakla birlikte, bu çıkışın zamansız ve gereksiz olduğu kanaati ağır basıyor. Bir yapımı yargılamak için önce izlemek, ardından somut örnekler üzerinden eleştirmek daha sağlıklı olacaktır. Aksi hâlde, gündem oluşturma çabasıyla yapılan açıklamalar, savunulmak istenen değerin bizzat kendisini küçülten bir noktaya sürükleyebilir.
Haber Kaynağı: Ağrı'nın Haber Merkezi | Ajans04.Net Ağrı Haberleri
Henüz yorum yapılmamış.