BAHANELER GÜZELLİKLERE ENGEL OLAMAZ.
Ağrı Basın Birliği Başkanı Nuri Bayram Ağrı Türk Şeker Fabrikası Müdürü Kürşad Erdoğan’ın gelişi ile yeni başlayan süreci ve değişimi kaleme aldı.

Yıllardır Şeker Fabrikası lojmanlarında oturmaktayım. Ülkemizin sosyal yapısına göre fabrikamızın sosyal tesislerinde çok şaşaşlı ve gösterişli zamanlarda olmuş. Hatta kuruluş yıllarında şehrin tüm bürokratik kesimini ağırlayan dokusuyla sürekli herkesin gıpta ettiği bir alan olmuş. Bakanlar Kurulu bile Ağrı Şeker Fabrikası Sosyal tesisleri içinde yapılmış. Ama geçen zaman fabrikadan çok şey aldı götürdü. Lojmanlarda yaşadığım için ister istemez fabrikadaki gelişmelere şahit oluyorum. Başarısız geçen üretim dönemlerine, yok olan sosyal yapıya, soğuyan tebessümlere ve birbirini tanımayan bakışların hepsine denk geldim. Bu düşüş ivmesi ta ki biraz da tepki aldığım Gökten Bir Müdür düştü yazımda atıfta bulunduğum Fabrika Müdürü değişimine kadar devam etti. Biz o yazıyı yazdığımızda bizi eleştirenler ve Müdürü sepetten çıkaranlar bile gün geldi YİĞİDİN HAKKINI VERDİLER.
Fabrikanın kapasitesinin tarihin en yüksek oluşuna, kapasite kullanımında Türkiye’de 1. oluşuna, kırk yıldır çözülmeyen küspe sorununun tamamen yok edilmesine, artan pancar ekim alanlarına ve kotalarına, şeker maliyetinin artan enflasyona rağmen geçen sene ile eşdeğer olmasına, kar etmesine vb.. birçok konuya girmeden başka bir hususu dile getireceğim.
Hafta sonu lojmanlarımızın ortasına çok güzel bir plastik çocuk parkı yapıldı. Bu ihtiyacın fark edilmesi gündeme alınması bile benim için çok değerli. Park yapımı bitikten sonra yavrularımızın mutluluğu görülmeye değerdi. Gözlerindeki ışıltı bizlere çok şey anlatıyordu. Nasıl da mutlu ve şen oldular. Evet, bir Fabrika Müdürü bugünü yaşarken ve geliştirirken aynı zamanda geleceğimize yön verecek çocuklarımıza huzurlu bir ortam oluşturmak, sağlıklı bir yapıda büyümelerine zemin hazırlamak, kötü arkadaşlıklar edinmesine mani olacak şekilde lojman içerisinde zaman geçirebilmelerine vesile olmak gibi pek kıymetli düşüncelere sahip.
Eminim ki siz bu kadar tasarruf tedbirlerine karşılık bu işi nasıl yaptı diye soruyorsunuzdur! Cevabı daha güzel.. Birliktelik oluşturarak… Lojmanda oturan herkesi oyun içine katıp aktör haline getirerek, sevgiyi paylaşarak, saygı kazanarak... Her ailenin aslında bir gönüllü bağışçı olmasını sağlayarak güzelliklere bir yenisi daha eklenmiş oldu. Uzun sözün kısası bu parkı lojmanda oturan bizler yaptık, her ev, iki ay öncesinden taksitli olacak şekilde eşit miktarda para verdi. Bu sayede lojmanda yaşayan kimse ödediği parayı dert etmedi, zaten bir ailenin restaruantta bir akşam yemeğine tekabül edecek cüzi bir rakamdı. Lakin birlikten kuvvet doğmuştu.
Demek ki iyi bir yöneticiye, iyi bir ekip liderine hiçbir bahane ve yokluk engel olamazmış. Bulduğu bu yöntemle kasadan tek kuruş harcatmadan birlik beraberliğin en güzel örneğini yansıtarak eser bıraktı. Şeker lojmanları ailedir derlerdi, evet sizler ne güzel ailelersiniz ve çocuklara değer veren ne güzel insanlarsınız. Müdürüm vesile ol, bu şekilde paylaşımlarla çocuklarımıza sosyal tesislerimizde daha nice güzellikler yapalım. Müdür Bey; Sen yürü.. Lojmanda ve fabrikada herkes arkandan koşuyor merak etme.