Nihat Aydın Yazdı: Ülkeyi Bekletmeyin, Ne Olacaksa Sıcağı Sıcağına Olmalı

Kürtçede güzel bir söz vardır: “Kûştin û aşti bi germiya xwe dibe, lê xwestina keç divê bi dem ve bê.”

Yani, “Öldürmek de barışmak da sıcağı sıcağına olur, kız istemek ise zamana yayılmalı.” Bu söz, aslında bölgenin kadim bilgelik anlayışını anlatır. Eskiden bir şehirde, bir köyde kan davası çıktığında, mesele aylarca sürmezdi. O bölgenin kanaat önderleri, aşiret reisleri, imamları ve büyükleri hemen devreye girerdi. Taraflar bir araya getirilir, birkaç gün içinde bir barış sofrası kurulur, herkesin eline sıcak ekmek, gönlüne de huzur verilirdi. Barış, bekletilmeden, sıcağı sıcağına yapılırdı.

Bugün de aslında bu geleneğin özünü yeniden hatırlamamız gerekiyor. Artık bu ülkenin uzun süren tartışmalara, uzayan süreçlere, yıpratan bekleyişlere ayıracak zamanı kalmadı. Türkiye’nin önünde çok daha büyük hedefler, değerlendirilmesi gereken zenginlikler, hayata geçirilmesi gereken projeler var. Ekonomiden sanayiye, tarımdan bilime kadar her alanda omuz omuza verip bu ülkenin geleceğini birlikte inşa etmeliyiz. Şartsız, koşulsuz bir biçimde barışı, kardeşliği, ortak hedefleri konuşmanın zamanı geldi.

31 Aralık 2025 gecesi, 2026’nın ilk sabahına bu topraklarda barış, huzur ve birlik içinde uyanmak istiyoruz. Herkesin birbirine verdiği sözü tuttuğu, güvenin yeniden kurulduğu, kardeşliğin kalıcı hale geldiği bir ülke hayaliyle yaşamak istiyoruz. Her şey Türkiye için, her şey insanımız için… Çünkü gerçek güç, birbirimize uzattığımız o sıcak elde gizli.