Ağrı’nın karlı zirvesinin altında, kar değil, hikmet yatar. Ancak ne yazık ki, bu hikmetin sahipleri, yani şehrin halk şairleri ve söz ustaları, kurumların web sayfalarında donuk, pasif ve ruhsuz bir listeye mahkûm edilmiş durumda. Bu durum, bize yakışan bir vefa değil, ödenmemiş bir borçtur.
Bir milletin geçmişini unutup geleceğine ışık tutması mümkün değildir. Bu liste, sadece isimlerden ibaret değildir. Her bir satırı, bu coğrafyanın çektiği acıyı, beslediği umudu ve ilmek ilmek ördüğü kültürü temsil eden birer cevherdir. Bugün birçoğu aramızdan ayrılmış olsa da, yaşayanlara sahip çıkıp, bu isimleri sürekli gündemde tutarak mirası geleceğe taşımak zorundayız.
Her Köşeden Bir Cevher: Ozanlar Haritası
Bu liste, Ağrı’nın kültürel hafızasına kazınmış bir ozanlar haritasıdır. Listeden tek bir ismi bile silmeden, her birini anmak boynumuzun borcudur:
Tutak'ın İrfan Ocağı: Tutak’tan bir koro yükselir: İsaabat köyünden Hacı İsa Bey (Kılıç), İhsan Kılıç (Divani), Memduh Kılıç (Çağlayan), Abdulkadir Kılıç (Gamgüder); Suvar’dan Kasım Aras, Sincan’dan Binali Kılıç, Palandöken’den Hamit Yalçın (Nadan) ve Bayındır’dan Budak Yemiş.
Merkez'in Sesleri: Merkez ilçeden Yekmallı Derviş Ağa, Turan Şahbazoğlu (Mihmani), Aşık Cevdet Kaya (Seyrani), Behman İşlek, Mehmet Ali Gökhan, Abdurrezak Akın (Efgani), Aşık Sefer Taşkıran (Firgani) ve Yazılı köyünden Aşık Müslüm Işık ile Aşık Mehmet Beyazhan.
Taşlıçay ve Doğubayazıt'ın Nefesi: Taşlıçay'dan Aşık İlyas Başaran, Hasan Altay, Aşık Bayram, Doğubayazıt'tan İsmet Öztürk ve Aşık Kerem Kılıç’ın sesleri...
Bu isimler, Ağrı'nın geçmişidir ve unutulmalarına izin verilirse geleceğimiz yarım kalacaktır.
Yaşayanlara Kıymet, Geleceğe Umut
Bu mirası canlı tutmanın en güzel örneği, yeni nesil ozanlarımızdır. Eleşkirt’in Yeşilova köyünden Barış Özmen’in, "Kar Yağınca Gel" adlı şiir kitabıyla bu geleneği sürdürmesi, en büyük umudumuzdur. Kitabın kapağındaki o derin ifade: "Bu Topraklarda Umutlar Kar Yağınca Yeşerir."
Yaşayan değerlerimize sahip çıkmak, geleceği inşa etmektir.
Bu yüzden, o listedeki her bir ismin – ister rahmetli olsun ister hayatta – eserleri toplanmalı, tanıtılmalı ve nesilden nesile aktarılmalıdır. Ozanlarımızın hikmetli sözleri, genç dimağlara ışık olmalıdır.
Ağrı’nın kültürel cevherleri, bir web sayfasının pasif tablosunda değil, bütün Ağrılıların kalbinde ve dilinde yaşamalıdır. Unutmayalım ki, bir şehre verilen en büyük kıymet, onun ruhunu ve sanatını yaşatmaktır.
💬 Yorumlar (0)
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!